Batı müziği, kendi içinde evrimini gerçekleştirmiştir. Terminolojilerini belli kalıplara oturtmayı başarmıştır. Enstrümanlarının evrimi tamamlanmıştır. Belli bir matematiği vardır, algılamayı kolaylaştıran net metodolojileri vardır. Tam bir düzene sahiptir, ritmleri ve sesleri tamdır. Çok seslilik gibi kavramları gerçekleştirebilmek, armoni kavramını işleyebilmek bu sebepten kolaydır.
Fakat doğu araftır. Belirli bir standarda sokamazsınız. Hakkında akademik bir tanım yaratabilmek çok zordur... Çünkü sol kanaldan gelir, saf duygulardan oluşur. Öyle ki; duygusunu anlamadan anlaması zordur, hele hele icra etmesi mümkün değildir. Ne çalgılarını, ne kalıplarını, ne seslerini standardize edebilirsin, tıpkı duyguları edemediğin gibi, mutlaka bir renk kaybına sebep olur. Matematiği yoktur, net formülize edilemez, hissetmeden asla icra edilebilemez.
Müziği belli bir olgunluğun üzerinde yaşayabilmeyi başarmış ustaları takip ettikçe görüyorum ki, duygu arayan her insan gibi, zamanla doğuya yöneliyor, doğuyu algılamaya çalışıyorlar. Çalgılarındaki tanımlı olan tam sesler ile, doğudaki koma seslerin hissiyatını; kafalarında olan ritim kalıpları ile aksak ritimlerin duygusunu yakalayacağım diye takdir edilesi bir şekilde uğraşıyorlar. Çünkü doğu müziğindeki kalıplardan uzak olma durumu, daha büyük bir skala, duyguları daha net ifade edebilme seçenekleri sunuyor.
Bu yüzden doğu müziği, batının tanımları ile kalıcılaştırılmaya, algılaması kolaylaştırılmaya çalışılsa da, ölçülü yapılmaz ise ciddi renk kayıpları oluşacaktır. Bunu hakkı ile becerebilen, özellikle Anadolu müziğine çok hakkı geçmiş öğretmenlerime ayrı bir hayranlık duyarım. Gerek oluşturdukları metodolojiler, gerekse standardizasyon çabaları, hem her yörenin duygusunu tek tek algılamayı, hem de onları işleyebilecek kadar müzik bilimine hakim olmayı gerektirdiğinden, benim için apayrı bir mertebedeler.
Anadolu, güneş bahçesi, üzerine ne eksen bire on veren, her kültürü kendine göre yoğurup özgün bir tat veren bu coğrafya ise; bu sentezin en doğru, en düzgün yapılabileceği yer. Ankaralı Turgutlar çıkarıp duracağımıza, bu müzik insanlarının ortak çalışabileceği akademik ortamlar yaratmalıyız belki de...
No comments:
Post a Comment